HAKKIMIZDA
ÇIKIŞ NOKTAMIZ
Yaşam, canlılara ve insanlığa bahşedilen en büyük mucize. Dünya ise bu mucizeye bizlerle birlikte tanıklık eden yuvamız. İnsanlık olarak, dünyanın nimetlerinden en fazla faydalanan canlı türüyüz. Tarih boyunca insanın daha iyiye ulaşma hedefi, hızla büyürken maalesef daha fazlayı elde etme arzusu da orantısız bir biçimde artıyor. "Mutluluk = maddi zenginlik, konfor ve şöhret" olarak tanımlayan sistem nedeni ile insan, sahip olduğu en değerli şey olan yaşamı ve ona yaşam sağlayan doğayı hızla tüketiyor. Çıkar ve daha fazla kazanç arzusu nedeni ile insanlık her gün daha da acımasızlaşıyor. Böyle bir dünyada belki de bizi insan yapan en önemli şeyi "olmayı" ıskalıyoruz. Aslında ne çok şey var "olmak" için. İyi olmak, sağlıklı olmak, mutlu olmak, huzurlu olmak, yardımsever olmak, cesur olmak, değerli olmak, çocuk olmak, genç olmak, anne olmak, baba olmak, aile olmak, arkadaş olmak ve daha bir çoğu. Peki olabiliyor muyuz? Maalesef çoğu zaman olamıyoruz. İçinde bulunduğumuz acımasız sistem buna müsade etmiyor. Kendimizi gerçekleştirme fırsatı bulamadan ömrümüzü tüketiyoruz.
İşte bizde tam bu noktan yola çıktık. Başta çocuklar ve gençler olmak üzere kendini gerçekleştirmek isteyen katılımcıların, ilgi duyduğu alanlarda kendini geliştireceği, yeni dostluklar kuracağı ve unutulmaz anılar biriktireceği bir kamp tesisi yaratmayı hayal ettik. Uzun yıllar Türkiye'nin ve dünyanın farklı noktalarında gerçekleştirdiğimiz kamplarda en çok karşılaştığımız sorun; tesislerin, çocukların ve gençlerin ihtiyaçlarına göre tasarlanmamış olmasıydı. Türkiye gibi tarihi, kültürü, mutfağı ve doğası ile dünya harikası ülkemizde çocukların ve gençlerin, rahatça kamp yapabileceği tesisler nerdeyse yok denecek kadar az veya yetersizdi. Yıllarını çocuk ve gençlik kamplarına adamış, kendi çocuklarını da kamp atmosferinde yetiştiren bir aile olarak bu tesisi kurmaya karar verdik. Böylece dünyanın ve Türkiye'nin farklı şehirlerinden çocuklar ve gençler burada buluşacak, arkadaş olacak, doğayı ve dünyayı korumak için elele verecek, kendilerini geliştirecek ve evlerine özgüvenleri artmış şekilde dönebileceklerdi. Öğrencilerine kamp deneyimi yaşatmak isteyen eğitim kurumları, spor kulüpleri ve sivil toplum kuruluşları kamp yapmak için gerekli standartları sağlayan ve sadece bu konuda hizmet veren bir tesise rahatça ulaşabilecekler ve ihtiyaçlarına cevap alabileceklerdi.
YOLCULUĞUMUZ
Yirmili yaşlarını 1990'larda yaşamış, 2000'li yıllarda aşık olup yuva kurmuş, doğa tutkunu, sporcu, gezgin ve girişimci bir çift olarak alternatif sporlara olan ilgimiz, doğaya olan tutkumuz, çocuklara ve gençlere olan sevgimiz nedeni ile çocuklar ve gençler için Türkiye'nin ve dünyanın farklı şehirlerinde yaz ve kış kampları düzenlemeye başlamış, hayat tarzımızı işe dönüştürmeyi başarmıştık. Kamp deneyimi sayesinde kendi ayakları üzerinde durabilme becerisini geliştiren ve kendilerini keşfeden genç dostlarımız bize her zaman umut verdiler. 2009 yılında kızımız Begüm'ün, 2016 yılında ise oğlumuz Emre'nin katılması ile ailemiz büyüdü. Artık hem koç hem de ebeveyn koltuğunda oturuyorduk. Bu bizim için son derece önemli bir sorumluluktu. Hayat, "Geldim, yaşadım ve gittim" diyecek kadar amaçsız olmamalıydı. Bugüne kadar yaptıklarımızla genç kardeşlerimize ve ailelerine katkı sağlamak bizi mutlu etmişti ama henüz en büyük hayalimiz için gerekli adımı atamamıştık. Bizlerden sonra da devam edecek, gençlere ve çocuklara katkı sağlayacak sürdürülebilir bir eser yaratmak ve hayalini kurduğumuz kamp tesisi projesini bir an önce hayata geçirmek istiyorduk.
VARIŞ NOKTAMIZ
Bu hayali hayata geçirmek için 2015 yılında araştırmalarımıza başladık. Yaptığımız seyahatler bizi, doğal güzellikleri, havası, denizi, mutfağı, tarihi geçmişi, sosyal imkanları ve ulaşım olanakları açısından son derece elverişli olan Ege'nin şirin kasabası Urla'ya getirdi. Türkiye'nin doğa dostu turizmde yükselen değeri olan Urla'ya kısa sürede aşık olduk. 2016 yazının sonunda doğup büyüdüğümüz şehir olan İstanbul'dan ve hayatımızı sürdüğümüz Caddebostan'dan ayrılıp ailece Urla'ya yerleştik. Bir yıllık bir araştırmanın sonrasında bugüne kadar kazandığımız birikimlerle Alaçatı ve Urla'nın tam ortasında bulununan, Urla'ya bağlı Zeytinler'deki bu araziyi aldık. Koçlarımızla, kampçılarımızla, ebeveynlerle ve eğitim camiasından dostlarımız ile yaptığımız uzun sohbetler sonucunda hazırlamış olduğumuz kamp tesisi çizimlerini araziye uygulamaya başladık. Kampçıların tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek, doğa dostu, eğlenceli ve huzurlu bir tesis için aylarca kafa yorduk. Kara kalem ile yaptığımız çalışmalar bir süre sonra taslak projelere ve video illüstrasyonlara dönüştü. Resmi izin süreçlerinin tamamlanması sonrasında ilk fiziki çalışmalar Ekim 2020'de başladı ve Haziran 2021'de tamamlandı. Bir rüyanın gerçekleştiği BE Camp, 2021 yaz döneminde ilk kampçılarını misafir etti. Yeni dostluklar kurmak ve unutulmaz hatıralar biriktirmek için sizleri de BE Camp Kamp'e bekliyoruz.
Hakan ve Tuba Sönmezöz